بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi.

– Hasan Basri Çantay

وَمَآ أُرۡسِلُواْ عَلَيۡهِمۡ حَٰفِظِينَ ٣٣

Halbuki onlar (mü'minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi.

– Hasan Basri Çantay

فَٱلۡيَوۡمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنَ ٱلۡكُفَّارِ يَضۡحَكُونَ ٣٤

işte bu gün de îman edenler o kâfirlere gülüyorlar,

– Hasan Basri Çantay

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٣٥

(süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak.

– Hasan Basri Çantay

هَلۡ ثُوِّبَ ٱلۡكُفَّارُ مَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ ٣٦

(Nasıl) o kâfirler işleyegeldilclerinin cezasına çarpıldı (lar) mı?!

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu